Yamaha D'elight Hakkında Teknik Bilgi, Yorum, Deneyim Paylaşımları ve Daha Fazlası...
26 Aralık 2015 Cumartesi
23 Kasım 2015 Pazartesi
Arıza Teşhis Tablosu
Her D'elight kullanıcısının ihtiyaç duyabileceği (dilerim hiç ihtiyaç duymazsınız) önemli bir tablo. Bundan bir kopya yaptırıp, Lokumun bagajına koyunmanızı öneririm.
Periyodik bakımlarınızı ihmal etmeyin ve Lokumlarınızı olur, olmaz kimselere elletmeyin. Unutmayın ki Yetkili Servisler bu konuda en büyük güvencelerimiz.
20 Kasım 2015 Cuma
Motosikletinizi Kışa Hazırlama / Saklama
Bugünlerde sonbaharın son pastırma sıcaklarını yaşıyor olsak da çok yakında kış kapımıza dayanacak. Bazılarımız motosikletlerini
kullanmaya devam ederken, bazılarımız ise ya daha az kullanacak ya da
ilkbahar aylarına kadar hiç kullanmayacak. Bizler hangi gruba girersek
girelim, motosikletlerimizin uzun ömürlü olması için; Motosikletlerimiz kışa hazırlamamız
veya uygun koşullarda saklamak için gerekenleri yapmamız önem taşıyor. Saklamayı kısa ve uzun olmak
üzere iki ana başlık altında inceleyeceğiz.
Kısa Süreli
Motosikletinizi her zaman serin, kuru bir yerde ve gerektiğinde toza karşı gözenekli bir örtüyle muhafaza edin. Motosikleti örtmeden önce motorun ve egzoz sisteminin soğuk olduğundan emin olun.
DİKKAT! Motosikleti iyi havalandırılmayan bir odada muhafaza etmek veya ıslakken örtüyle üzerini kapatmak, su birikmesine ve neme neden olacak ve paslanmaya yol açacaktır. Paslanmayı önlemek için, motosikleti nemli mahzenlerde, ahırlarda ve güçlü kimyasal maddelerin saklandığı yerlerde muhafaza etmeyin.
Uzun Süreli
Motosikletinizi birkaç aylığına kullanmayacaksanız:
1. Motosikletinizi iyice temizleyin.
2. Yakıt deposunu paslanmadan ve yakıtı bozulmadan korumak için depoyu doldurun ve (varsa) yakıt stabilizeri ekleyin.
3. Silindir, piston, segman vb. parçaları paslanmaya karşı korumak için aşağıdakileri uygulayın:
- Buji kapağını ve bujiyi sökün.
- Buji deliğine bir çay kaşığı motor yağı koyun.
- Buji kapağını bujiye takın ve elektrotların şasi alması için bujiyi silindir kapağına temas ettirin. (Bu işlem bir sonraki adımda kıvılcımlanmayı önleyecektir.)
- Marşa basarak motoru birkaç kez çevirin. (Bu işlem silindir duvarını yağ ile kaplayacaktır.)
- Buji başlığını bujiden ayırın, bujiyi takın ve ardından buji başlığını takın.
UYARI! Kıvılcım yüzünden hasar görmemek ve yaralanmamak için, motoru çalıştırırken buji elektrotlarına şasi bağlantısı yaptırın.
4. Bütün kolların ve pedalların ve de orta ve yan ayakların pivot noktalarını ve tüm kumanda tellerini yağlayın.
5. Lastik hava basıncını kontrol edin ve gerekirse doğru basınca ayarlayın, daha sonra iki tekerlek de yere temas etmeyecek şekilde motosikleti kaldırın. Veya lastiklerin bozulmasını önlemek için her ay tekerlekleri biraz döndürün.
6. İçine nem girmesini önlemek için susturucu borusunun ucunu plastik bir torbayla kapatın.
7. Aküyü sökün ve tamamen şarj edin. Kuru, serin bir yerde saklayın ve ayda bir şarj edin. Aküyü çok soğuk veya sıcak bir ortamda saklamayın (0°C'den düşük veya 30°C'den fazla).
İPUCU! Motosikleti muhafaza altına almadan önce, gerekli tüm onarımlarını yaptırın.
9 Kasım 2015 Pazartesi
2 Kasım 2015 Pazartesi
0 - 4529 km Yakıt Tüketim Ortalaması
Yamaha D'elight ulaşım yükümü ciddi anlamda çekiyor. O kadar çok kullanıyorum ki bunun doğal sonucu olarak kilometre sayacımdaki değer sürekli yükseliyor, yakıt deposu ise boşalıyor :) 29 Ekim'de boşalan depoyu yine doldurdum. Bu sırada kilometre sayacı 4529 km'yi gösteriyordu.
D'elight'ıma bugüne kadar toplam 116.47 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,53 lt/100 km, kilometre başına maliyet 12 kuruş oldu. Bu az yakıt tüketimi, beni mutlu ediyor. Bakım masrafları da cüzdanımı zorlamadığı için iyi ki D'elight almışım diyorum.
Siz de D'elight almayı düşünüyor ve hala karar veremediyseniz; Tasarımı, işçiliği ve malzeme kalitesi ile sizi de memnun edeceğini düşünüyorum.
Siz de D'elight almayı düşünüyor ve hala karar veremediyseniz; Tasarımı, işçiliği ve malzeme kalitesi ile sizi de memnun edeceğini düşünüyorum.
Yakıt tüketim sayfasını, D'elight'ımı aldığım günden başlayarak, her
yakıt alışımdan sonra güncelliyorum. Merak edenlerin takip etmelerini
öneriyorum. [Yakıt Alım ve Tüketim Bilgileri]
28 Ekim 2015 Çarşamba
Yamaha D'elight'a Zam Yaptı
Her şeyde alışık olduğumuz gibi D'elight'a da zam geldi. 6100.-TL olan satış fiyatı, 100:-TL zamlanarak 6200.-TL.'ye yükseldi. Sezon bitiyor, fiyatlar düşer beklentisi içinde olanları elbette bu durum hiç memnun etmedi.
Ancak; Başta söylediğim gibi fiyatlar hiçbir zaman düşmez hatta daha da yükselebilir. D'elight almaya niyetiniz varsa, çok da beklemeden almanızı öneririm. Birkaç ay sonra bu fiyatı bile arayabiliriz.
18 Ekim 2015 Pazar
Ayna Sorununa Mükemmel Bir Çözüm
Bilindiği üzere Yamaha D'elight'ın sorunlu olan iki tarafı var. Bunlardan biri naylon olan fabrika lastikleri ile görüş açısı yeterli olmayan aynaları. Ben D'elight'ımın lastiklerini değiştirmiş ve ayna sorununu da pratik bir çözüm yolu bulmuştum. Ancak değerli arkadaşım Erhan'ın gönlü bu pratik ayna çözümü ile yola devam etmeme izin vermedi. Daha önce kendisine aldığı ve çok memnun olduğu ayna uzatma aparatından benim için de temin etti. Bununla kalmadı elleri ile D'elight'ıma taktı. Sağ olsun, var olsun.
D'elight'ımın arka görüşü bu ayna uzatma aparatı ile gerçekten çok iyi oldu. Şimdi trafikte çok daha güvenli bir şekilde sürüş yapabiliyorum. Sevgili Erhan, bana böylesine güzel bir hediye verdiğin için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Fabrika çıkışı olan aynalarla sürüş yapıp, arkasını göremeyen D'elight sahiplerine, aynalarını değiştirmelerini ya da bu aparatı kullanın öneriyorum.
30 Eylül 2015 Çarşamba
D'elight 4000 km Bakım Sonrası
Yamaha D'elight'ımı 4000 km bakım için Yamaha Baydar'a götürdüm. Yapılan bakım işlemi sonunda D'elight'ın sesi, çekisi değişti. Dün aldığım yakıttan sonra yaptığım hesaplamada, yakıt tüketiminin de azaldığını gördüm. Demek ki; Yapılan bakım her konuda işe yaramış, faydalı olmuş.
Yakıt tüketim sayfasını, D'elight'ımı aldığım günden başlayarak, her yakıt alışımdan sonra güncelliyorum. Merak edenlerin takip etmelerini öneririm. [Yakıt Alım ve Tüketim Bilgileri]
Önünüz yağışlı ve soğuk havaların zamanı. D'elight ile yolda kalmamak için bakımlarını ihmal etmeyin. Özellikle de akünüzün durumunu bir kez daha kontrol ettirin.
22 Eylül 2015 Salı
12 Eylül 2015 Cumartesi
Forum Sitemiz Yayında
Blog, Twitter ve Facebook paylaşımlarımıza şimdi daha kapsamlı ve kalıcı olacağını düşündüğüm, özgün alan adı (yamahadelightforum.com) ile açılan "Forumumuz" eşlik ediyor. Bu konuda emeğini esirgemeyen Okan Akol'a çok teşekkür ediyorum. Bu forumun, önemli bir boşluğu dolduracağını umuyorum. Yamaha D'elight sahibi olan ve olmayı düşünenleri forumumuza üye olmaya ve paylaşımda bulunmaya davet ediyorum.
Henüz çok yeni olmasından dolayı, elbette eksikleri var. Ama biliyorum ki elbirliği ile eksiklerini tamamlayarak, kapsamlı ve düzeyli bir forum haline getireceğiz.
Forumumuz hayırlı ve de uğurlu olsun :)
8 Eylül 2015 Salı
Yamaha D'elight Kullanım Kitabı
Bazı D'elight kullanıcılarının, kullanım kitaplarına sahip olmadığını fark ettim. Bu önemli eksiği tamamlayarak, küçük bir yardımda bulunmanın iyi olacağını düşündüm.
Yamaha D'elight Kullanım Kitabına ulaşmak için ilgili alana [tıklamanız] yeterli olacaktır.
31 Temmuz 2015 Cuma
0 - 3535 km Yakıt Tüketim Ortalaması
Boşalan depoyu doldurduğumda kilometre sayacı 3535 km'yi gösteriyordu. Bugüne
kadar toplam 91.93 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,55
lt/100 km, kilometre başına maliyet ise 12 kuruş oldu. Bu arada; D'elight'ımın 4000 km bakımına adım adım yaklaşıyorum.
D'elight'dan o kadar memnunum ki, bugün olsa yine bu scooter'ı alırım!
9 Temmuz 2015 Perşembe
0 - 3382 km Yakıt Tüketim Ortalaması
Arkadaşımla birlikte D'elight'larımıza
atladığımız gibi tadına doyumsuz geziler yapıyoruz. Bu uzun gezilerin
doğal bir sonucu olarak da kilometre sayacımdaki değer sürekli
yükseliyor :) Bugün yakıt deposu yine boşaldı ve ilk benzinliğe
girip, D'elight'ın karnını doyurdum. Bu sırada kilometre sayacı 3382
km'yi gösteriyordu.
Bugüne
kadar toplam 88.10 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,55
lt/100 km, kilometre başına maliyet ise 12 kuruş oldu. D'elight'ın bu
kadar az yakıt tüketmesi sayesinde, biz daha çok yerler gezmeye devam
ederiz.
D'elight
almayı düşünüyor ve hala karar veremediyseniz; Tasarımı, işçiliği ve
malzeme kalitesi ile sizi de memnun edeceğini düşünüyorum.
1 Haziran 2015 Pazartesi
0 - 2992 km Yakıt Tüketim Ortalaması
Fotoğraf 3005 km'yi gösterse de benzini 2992 km'de aldım. Benzin aldıktan bir süre sonra, fotoğraf çekmeyi unuttuğum aklıma geldi. Hemen durup fotoğraf çektim ama bu kısa sürede 13 km yol gidivermişim :))
Biraz hızlı kullanmanın sonucu olarak, yakıt tüketimim birazcık yükselmiş. Bugüne kadar toplam 78.73 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,57
lt/100 km, kilometre başına maliyet ise 12 kuruş oldu.
30 Mayıs 2015 Cumartesi
Motor Kıyafetleri Hakkında Önemli Bilgiler
Klima Membranlari
Sympatex®, Wind-Tex®, Pura-Tex®, Shelltex®, Gore-Tex®, Impraperm®, Dry-Gate®
Klima Membranlarin Özelliği
Membranlar su geçirmez. Suyu geçirmeyen yüzeye bir su damlası düştüğünde, akar gider. Su damlası o kadar büyük kalır ki, ince gözenekli membranı aşamaz (Bir su damlası, bir gözenekten yaklaşık olarak 20.000 kat daha büyüktür).
Membranlar Solunum Yapar
Membranın bir gözeneği, bir su buharı molekülünden yaklaşık olarak 700 kat daha büyüktür. Böylece bedensel nem su buharı şeklinde dışarıya çıkabilir (cm2 başına neredeyse 1,4 milyar gözenek vardır).
Membranlar Rüzgar Geçirmez
Membranın yapısı, makilerden oluşan bir çit gibidir. Rüzgar çatallara takılır ve tamamen geri püskürtülür. Bedene yakın olan bölgelerdeki ısıtıcı hava katmanları, soğuk hava ve fırtınada bile muhafaza edilirler.
HIPORA
HIPORA poliüretan'dan meydana gelen bir iklim membranıdır. Özel bir imalat işlemiyle üç boyutlu olarak üretilir. Bu nedenle ek yerleri yoktur. Kaynaklanarak yerleştirilen bu malzeme, deri eldiven ile astar arasına konur. Sayısız gözenek sayesinde (cm2 başına neredeyse 1,4 milyar gözenek), iri yağmur damlası içeriye giremez; ancak bedensel nemin küçük su buharı molekülleri dışarıya çıkabilirler.
HIPORA su koruması, bu şekilde elleri içten ve dıştan kuru ve aynı zamanda çepeçevre sıcak tutar. Her hava şartında konforludur.
KEVLAR
KEVLAR, özellikle ısıya karşı yüksek mukavemet (erimez) ve kopmaya / kesilmeye karşı yüksek dirençle göz dolduran, çok sağlam bir Aramid elyafıdır.
PERÇİNLER
Düşerken, her motosiklet sürücüsü içgüdüsel olarak ellerinin üzerine düşer. Bu bağlamdaki deneyimler gösteriyor ki, ister hobi sürücüsü olsun, isterse profesyonel olsun, en çok yıpranan yer, eli kola bağlayan boğumdur. Eldivenlerin bu yerleri sadece deriden imal edildiğinde, bunlar çarpışma sırasında "fren" etkisi yaparlar. Sonuç alt kol kırıklarıdır. Yarış sporları alanından, "geniş düşme alanları" tecrübesi geliyor. Yani sürücü, "kızak gibi kayabilmek" için geniş alanlara ihtiyaç duyuyor. Buradan çıkan sonuca göre, eldivenin perçinli bölümü, kaydırıcı etkiyi destekliyor.
Kaydırıcı perçinler - deri - KEVLAR-NOMEX dokusu (sürtünmeye ve 800 derece santigrat düzeyine kadar sürtünme ısısına dayanıklıdır) - Eldiven derisi] "Sürtünme ya da kayma" sırasında, ortaya çıkan kuvvet perçinleri deriden koparmaya çalışır. Bu nedenle bizim perçinler, geleneksel çalışma yönteminin aksine, özel bir makineyle yassı olarak eğilerekyerleştirilir deriye.
THINSULATE
Isı yalıtımı, küçük bir teknoloji mucizesidir. Thinsulate'nin mükemmel teknik özellikleri, mikro ince elyaf dokusuna dayanıyor. Başka yalıtım malzemelerine kıyasla, Thinsulate aynı kalınlıkta iken, soğuğa karşı geleneksel büyük hacimli yalıtımlardan (polyester dolgulardan ya da tüylerden) yaklaşık olarak iki kat daha fazla koruma sağlıyor. Diğer avantajlar, iyi düzeydeki soluma yeteneği ve içeriye hemen hemen hiç nem almama özelliğidir.
DERİ
Motosiklet giyiminin t i p i k malzemesidir. Özellikle sürtünmedeki avantajlar, "doku giyimi" adlı yeni nesil tarafından henüz geçilemedi. Ancak yeni ve geliştirilmiş malzemeler ve üretim yöntemleri , bu farkı giderek dengeliyor.
ÇOKLU İŞLEVLER
Uygun malzemelerin kombinasyonu sayesinde, sihirli kelimeler şöyledir:
- su geçirmez - rüzgar geçirmez - solunum özellikli
CORDURA
Bunlar hava özellikli naylonun 440 tipinden yapılma kumaşlar olup, sağlamlık, kalıcılık ve doku konstrüksiyonu bakımından yüksek verim sağlıyorlar. Çok sağlam ve kalıcı, öte yandan da hafif ve bakım gerektirmeyen bir yapı olmak üzere, eşsiz bir kombinasyona sahipler. 1100dtex ipliğinden örülmüş bir "Cordura" kumaşının sürtünmeye dayanıklılığı, standart naylona göre üç kat ve pamuklu
dokuya göre 30 kat daha yüksektir. Motosiklet giysilerinin işlenmesi bağlamında, Cordura sıra dışı sürtünme ve kopma dayanıklılığından ve bağlantılı olarak su geçirmeme işlevinden ve dokunulan kumaşların mükemmel tasarım olanaklarından (renkler vs.) dolayı, vazgeçilmez bir malzemedir. Kolayca temizlenir ve çabuk kurur.
DYNATEC-REFLEX®
Bir schoeller dokusudur. 3M SCOTCHLITE l i f l e r i , karanlıkta mükemmel bir g ö r ü l e b i l i r l i k sağlıyor. Buna bağlantılı olarak da, mükemmel koruma özellikleri sergileniyor.
THERMOLITE®
Ince, buna karşın olağanüstü iyi bir ısınma sağlayan, DUPONT ş i r k e t i n e ait bir yalıtım maddesidir. Bu özelliklerin in yanı sıra, çok uzun kullanım süreleri ve rutubet karşısında da iyi yalıtım özelliği, ikna ediyor.
SCOTCHLITE
Reflektörlü bir dokudur. Bu reflektörler, metal buharına tabi tutulan minik cam küreciklerinden oluşuyor. Aydınlatılmayan bir motosiklet sürücüsü, karanlıkta ancak 30 metre mesafede görülebiliyorken , reflektörlü SCOTCHLITE maddeli bir motosiklet sürücüsü, 180 metre mesafeden görülebiliyor. Böylece SCOTCHLITE reflektör kullanımı, motosiklet kullanırken güvenliğinize belirleyici bir katkı sağlıyor.
TEMPERFOAM
Poliüretan'dan meydana gelen bir özel köpük olup, yoğunluğu alışılmadık yükseklikte bulunuyor. Mekanik sağlamlık ve en uygun darbe emiş özellikleri, ayrıca yüksek taşıma konforu sunuyor.
REISSA-Z-LINER-MEMBRANI
Bu ileri teknoloji membranı, bedeni dıştan gelen neme karşı koruyor, seyir rüzgarını geçirmiyor ve beden terini dışarıya taşıyor. Bu son özellik, bedene yakın iklim şartlarının doğru olması bakımından çok önemli, zira nem cildin üstünde kaldığında, ısı dengesi bozuluyor ve insan üşümeye başlıyor. Özellikle motosiklet kullanırken, insanın kendisini iyi hissetmesi, sürüş güvenliğinin önemli bir unsuru
oluyor. REISSA-Z-LINER ceket ve pantolonların bütün iç kısımlarında mevcuttur. Asıl membran, taşıyıcı bir dokunun (Z-LINER) üzerine yerleştirilmiş olan çok ince bir folyodur. Su geçirmeyen bir iç cekette, dış malzeme ile astar arasına konulan türden yani. Dış malzemeden içeriye nem girdiğinde, membranın üzerinde birikir ve aşağıya doğru akar. Derhal gerçekleşen nem tahliyesi ve dış malzemenin hemen kuruması için, ceketin ve yenlerin alt kenarları ağsı bir yapıdadır.
Kullanım, yıkama ve bakım uyarıları:
Uzun süre yağmurda sürüş yapılacaksa, Z-LINER'lı ceketlerde, suyu tahliye eden ağsı kenar nedeniyle, eldiven DAİMA ceketin altında giyilmelidir. Aynı şekilde pantolon da çizmenin üstünde olmalıdır. Z-LINER'lı giysileri sıkmayınız ve merdaneden geçirmeyiniz. Kuru temizleme yapıldığında, membrana özellikle işaret edilmeli. Ayrıca daha önce, motosiklet giysilerinizdeki tüm reflektörleri de çıkarın.
Tactel
Dokuma ve ilmikli ürünler için uygundur. PA 6.6 bazında azami 100 filamentlik sonsuz bir ipliktir. Filamentler, bir iplik içinde bir araya g e t i r i l m i ş olan münferit sonsuz liflerdir. Tactel sıra dışı şekilde kopmaya ve aşınmaya dayanıklıdır ve su almaz. Doku yoğunluğuna göre rüzgar ve şartlı olarak su geçirmez.
Cordura
Kesilmiş Polyamid liflerinden oluşur (deste lifleri). Bunlar eğrilir. Sonuçta kıvırcık, hacimli bir iplik meydana gelir. Kopma dayanıklılığı düşüktür, ancak aşınma dayanıklılığı hissedilir biçimde fazladır (naylondan 4 kat ve sağlam pamuktan 20 kat fazla). Cordura ketene benzeyen bir görünüme sahiptir.
Kevlar
Polyamidler grubuna dahil olan bir Para-Aramid elyafından meydana gelir. Bu madde uzay araştırmaları için geliştirildi . Yüksek ısıya dayanıklı bir elyaftır ve aşınma ve sürtünme dayanıklılığı çok yüksektir. Düşük bir ağırlığa sahiptir ancak sağlam tutulur.
Nomex
Isıdan koruma malzemesi olarak kullanılır ve Kevlar gibi aromalaştırılmış Polyamidlere dahildir. Erimez, ancak 400 dereceden itibaren kömürleşmeye başlar.
Spor eldivenleri
Hafif olmalıdır, hissetmeyi engellememelidir ve kazalara karşı iyi bir koruyuculuk sağlamalıdır. Tırmanma kilitleri ve elastikliği parmak orta eklemi bölgesini deri soyulmalarına karşı korur; fakat perçinler epey yüksek bir sürtünme sıcaklığı oluşturur, bu yüzdende buna ek olarak bir sıcaklık koruyucusunun işlenmesi gerekir ( Nomex-destekleri iyi bir sıcaklık koruyucusudur). Ufak yüzeyinden (işlem zorlukları) ve taşıma konforundan dolayı eldivenlere sadece oldukça ince koruyucular işlenebilir.
Hava koruyucu eldivenler
Bir mucize değerindedirler, çünkü başka hiçbir giysi parçasında yüzey başına bu kadar çok dikiş yerleri bulunmaz; delikler oluşur, bunlar gerçek deride dahi su geçirir. Eldiven kapma durumuna uygun şekilde önceden hafif şekillendirilmiş olmalıdır, bu eldivene yapılan özel bir kesim sayesinde elde edilir (iç el ayası: Az malzeme, buna karşılık dışına malzeme eklenmiştir). Kolluğun bireysel olarak ayarlanabilir olması gerekir; eldivenin büyüklüğü, parmak uçlarındaki bastırılmış iç kaplama yüzünden, bir soğukluk köprüsü oluşmayacak şekilde kararlaştırılmış (ölçülmüş) olmalıdır. İzolasyon malzemesi olarak çoğunlukla Thinsulat kullanılıyor, bu çok iyi izolasyon değeri olan bir Vlies'tir. İnce zarlı eldivenler son baharda ve kışın avantajlıdır; fakat 25 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda bunlar yeterliliğin aşar ve görevlerini yerine getiremezler, çünkü buradaki ter üretimi çok yüksektir. Dış malzeme "deri" çok fazla nem etkisinde kalitesini yitirir. Yağmurda bundan başka eldivenlerin kullanılması tavsiye edilir.
Bellikler
Böbrekler en hassas organlarımızdan biridir ve hava cereyanında "üşürler", yaz aylarında dahi aynı hassaslığı gösterirler. Böbrek kemerinin görevi, böbreği sıcak tutmaktır ve en çokta stabilize etme ve destek fonksiyonunu yerine getirmektir. Buna yaparken önemli olan, kemerin her vücut hareketinde vücudu iyi sarmasıdır. Böbrek kemerleri Neopren, deri ve Stetch'den (esnek kumaş) önerilir.
Neopren kemerler
Neopren spor alanından (dalgıçlar/sörf yapanlar) gelir ve yüksek elastikiyeti sayesinde kemerin vücut şekline uymasını sağlar. Köpürtülmüş sanatkar kauçuk malzemesi ıslak durumlarda dahi sıcak tutar. Kalitesinin farkı yoğunluğuna ve kalınlığına bağlıdır. Malzeme ne kadar ince gözenekli ve ne kadar kalın olursa, o kadar iyi koruma sağlanır; burada 5 mm iyi olarak görünüyor. Kenarlar ya yapıştırılmış yada iyi çerçevelenmiş olmalıdır; bu kemeri elastikliğinden dolay istediğiniz gibi ödünç verebilirsiniz.
Deri kemerler
S t r e t c h epey ucuz bir malzemedir ve hava cereyanı için iyi bir koruma sağlar. Çok rahat ve hafif taşınır. Destekleyici fonksiyonu Stretch kalitesine bağlıdır ve bu koruyucuların tekrar işlenmesi sayesinde yükseltilmiştir . Çeşitli Stretch kalınlıkları sayesinde kalıbı ve taşıma konforu en uygun hale getirilmiştir .
Kilitler
Kilitler genel olarak sağlam ve dayanıklı olmalıdır, fakat kaba görünümde de olmamalıdır, yoksa öne doğru eğildiğinizde üzerine basabilirsiniz. Ufak plastik çengeller bunun için uygundur, zarar gördüklerinde çok kolay değiştirilebilirler. Yeterli sayıda büyük sarıcı kilitler vücuda uyum sağlanması için yardımcı olur. Böbrek kemerinin denenmesi oturma duruşunda (sürücü duruşu) yapılmalıdır.
M o t o s i k l e t çizmesi
Şu özellikler motosiklet çizmesinde çok önemlidir:
1. Derinin dayanıklılığı ve tabanla bağlantısı
2. Ayağın destek fonksiyonu
3. Baldır kemiği- ve ayak bileği kemiği koruması
Çizmeler için güderi (Toğ-Grain-derisi, veya sığır boks derisi) ve yarık(aralıklı) deri, bu çoğunlukla kaplamaları yüzünden güderiye benzer bir yüzey alır, kullanılır. Çok iyi bir dayanıklılık elde etmek için derinin kalınlığı önemlidir. Diğer t a r a f t a vites değiştirmek ve fren yapmak için gerekli duygunun engellenmesi gerekir, burada 2 mm en az ölçü olarak geçerlidir. İçine konulan farklı amaçlı malzemeler çizmenin ağırlık, hareket serbestliği ve hava etkilerine karşı dayanıklılığı gibi farklı talepleri talep eder. Ayak bölgesinde ter üretimi yüksek olduğundan dolayı, nefes alma aktivitesinin olması gerekir, bu normalde deride mevcuttur. PU-kaplanmış yarık deri bu görevi az yerine getirebiliyor, burada nem nakil eden bir doldurma malzemesi temin etmek gerekir. Sert tabanlar darbeleri ve çarpmaları etkili bir şekilde frenler. Sağlam, neredeyse hiç bükülmeyen tabanı olan Enduro çizmeleri, yürürken içinde ayağın yuvarlanması sağlanması için ön taraflarından hafif büküktürler. Titreşimler bile iyi bir lastik taban sayesinde durdurulabilirler. Tabi bu tabanlar benzin- ve yağa karşı dayanıklı olmalıdır ve çok çabuk aşınmamlıdır. Şu sıralar en iyi baldır kemiği- ve ayak bileği kemiği korumasını Endura çizmeleri sağlar, bunlar ek olarak güçlendirilmiş topuk- ayak parmağı bölgeleri ile donatılmışlardır. Fermuarlar kesinlikle içten örtülmüş (kapatılmış) olmalıdırlar; arkada bulunan fermuarlar yağmurda uygundur, fakat iyi bir topuk koruması sağlamazlar ve yürürken rahatsız edicidirler. Yan taraflara yerleştirilmiş kilitler (fermuarlar) dıştan bir üst örtü ile yağmurdan korunurlar.
Koruyucu kask
Koruyucu kasklara olan talepler şunlardır:
1. Pasif emniyet
2. Aktif emniyet
3. Mekaniğin kilitlenme kesinliği
4. Çizmelere karşı dayanıklı ve iyi havalandırmalı yüz siperi
5. Çok az gürültü oluşumu
6. Rahat taşıma özellikleri
7. Emniyetli kilitler
Dış kabuğu;
Dış kabuk sivri, kesmez veya keskin kenarlı güç etkilerine karşı koruyuculuk sağlar. Sert dış malzemesi darbe- ve sızıntı koruyuculuğunu üstlenir, aynı şekilde her yandan katılık ve sürtünme mukavemeti. Kabuk basıncı katılığı sayesinde büyük bir yüzey üzerine dağıtılır, fakat bunun şekil değiştirebilirliliği olmalıdır, yani kendi başına enerji emmesi için olabildiğince elastik olması gerekir.
Malzemeler iki bölüme ayrılırlar:
1. Duro plastik
2. Termo plastik
Duro plastikler tamamen sentetik plastiklerdir, bunlar kimyasal reaksiyon sayesinde ağla örülmüştür. Kullanım görenler çoğunlukla polyester- veya Epoxid reçinelerdir; Duro plastikler genelde serttir, çabuk kırılabilirdir ve tekrar eritilemezler. Bu sebep yüzünden onlara uygun doldurma malzemeleri konur, bu malzemeler kırılabilirliği en aza indirir ve çok yönlü kullanılmasını sağlar. Doldurma malzemeleri cam lif, Aramid lif, karbon lif ve yüksek modül-Polyethylen olabilir, bunlar minder, örgü veya ilmikli ürün şeklinde tam sentetik plastikler içine konmuşlardır. Malzemeler ya tek başına işlenir yada başka liflerle karıştırılır (mesela Kevlar'lı cam lif). Cam lif genlikle kuvvetlendirici malzeme olarak kullanılır. Kaskın hafif olması talebi yüzünden daha hafif malzemelere de, Aramid lif veya karbon lif gibi, başvuruluyor. Lif kuvvetlendirilmesindeki avantaj, sağlamlığın yönlere bağlı olarak yapılabilmesi ve bundan dolayı gerçek yük üzerinde bir oylama olanağının gerçekleştirilmesidir. Doldurma maddeleri çoğunlukla elle üzerine koyma yöntemi ile üretilir, bu yapılırken kask ve kask yerine göre 3-7 tabaka üst üste konur (yapıştırılır). Cam lif çekme- ve yırtılma dayanıklılığına yönelik iyi değerleri birbirine bağlar, problemsiz işleme ile dayanıklılık ve elastikiyet. Yalnız cam lif diğer malzemelere göre daha ağırdır. Karbon lif çok iyi enerji üstlenmesinden dolayı kendini gösterir, fakat çok kırılgan ve hassasdır. Aramid lif çok fazla geçirme- ve aşınma dayanıklılığına sahiptir, fakat UV-hassasdır ve işlenmesi zordur. Aramid lif bir vernik sayesinde UV-ışınlarından korunabilir.
Yüksek modül-Polyethylen en hafif ileri teknoloji lifidir ve yüksek bir enerji çekimine ve dayanıklılığına ulaşmıştır. Çok fazla düşük erime noktası yüzünden dezavantajlıdır, yani bu malzeme yüksek aşınma sıcaklıklarını kaldıramıyor. Duro plastiklerin genel avantajları çözücü madde dayanıklılığı ve problemsiz temizliğidir; fakat dezavantajları da t e r m o plastiğe göre olan fazla ağırlığı ve el işi yüzünden olan yüksek fiyatıdır.
Aşağıdakiler için duro plastikler in ticari tanımı:
Cam lif : Fiberglas
Aramid lif : Kevlar.Twaron, Technora
Karbon lif : Carbon, Tenax
Yüksek modül-Polyethylen: Dyeema, Spectra
Termo lif;
Termo lifler tane şeklinde hararet etkisi altında püskürtme döküm yönteminde üretilirler. Bu kaskların tanınma işareti ortada bulunan dikişi ve kask kabuğudur. Yalnız kask iki parça halinde kaynaştırılmamıştır, o bir döküm içinde şekillendirilmiştir; dikiş yeri püskürtme şeklinden gelmiştir, çünkü tamamlanmış kaskın şekilden çıkartılması için onun bölünmesi gerekiyordur. Bu günlerde zaman zaman dikiş yeri cilalanıyor ve bu yüzden görünmüyor. Termo lifler tamamen boyanmıştır, yani çizilmelerde dahi rengi kalıcıdır. Termo plastik plastiklerin basit işlenmesi sayesinde Duro liflerden oluşan kask kabukları eşit bir kalite ve uygun fiyatla üretilebiliyor. Termo lifler Poly carbonat (PC), Polyamit (PA) veya A k r i l n i t r i l - B u t a d i e n - S t y r o l (ABS) temeli üzerinden üretilirler. Poly karbonatın en iyi özelliği direnimi ve 150'den +135 dereceye kadar olan sıcaklık dayanıklılığıdır. Fakat bu malzeme benzin, vernik ve yapıştırıcı maddelere karşı hassasiyet gösterir. Malzemenin tahrip edildiği dışından belli olmaz. Bu yüzen PC sadece uygun verniklerle işlem görmelidir. Polyamid'de yüksek f r e n l e m e gücünün ve şekil dayanıklılığının sıcakta unutulmaması gerekir. Fakat o hava koşullarına ve ışığa karşı çok fazla dayanıklı değildir; bu yüzden koruyucu bir vernik burada yardımcı olarak uygulanır. Acrylnitril-Butadien-Styrol (ABS)'ün çok yüksek bir darbe direnişi (düşük ısılarda da) ve iyi bir ses frenleme yeteneği vardır.
Aşağıdakiler için termo plastiklerin ticari tanımı:
Polycarbonat: Makroblend, ML 3400, Lexan, Antracol Acrylnitril - Butadien - Styrol : Ronfalin, Urtal, ,IMAC, Telloran Polyamid: Zytel, Grilon ABS, PA ve PC'nin kontrol edilmeyen yaşlanma davranışı kısmen Grilon, Ronfalin, v.b.b . gibi maddelerle değiştirilerek gideriliyor.
İç kabuk
İç kabuk düşmelerde fren yapar ve enerjinin büyük bir kısmını çeker. O çoğunluk olarak yoğunlaştırılmış Polystyrol'den oluşur (en iyi durdurma değerleri), çok nadir olarak Polyurethan köpüğünden.
İç doldurması
Aslında iç doldurması altında ilk olarak konfor doldurma anlamamız gerekir, bu sadece rahat taşınmasını ve kaskın sıkı oturmasından dolayı yorucu olmadan taşınmasını sağlar. Doldurması ne kadar ince olursa o kadar iyidir, çünkü ancak bu şekilde uzun süre kullanımı için optimum uygun şekli elde edilebilir. Doldurma yumuşak köpük malzemesinden oluşur, bu köpük kirlenme önleyici ve nem nakil eden bir tekstil ürünü ile örtülmüştür.
Kask sürgüsü
Kask genel olarak kopmayan bir naylon kemerle tutulur, buda bir sürgü ile emniyete alınmıştır. Basit fakat daha emniyetli kilit (sürgü) sistemleri üzerinden geçilmiş- ve çift-D-yuvarlak sürgülerdir, yalnız bunların kullanımı daha zordur. Çift-D-yuvarlak-sürgü (bir kez açın, kemer eski pozisyonuna döner) iyi taşıma konforu ile birlikte en yüksek emniyeti sağlar.
1. Sürgü kilidi
2. Çift-D-yuvarlak-sürgü (Double-D)
Bastırmalı tuş kilidi de bu anlamda kendini gösterdi. Kemerin doğru olan uzunluğu sadece bir kez ayarlanır, daha sonra "dili" kilide doğru ittirilir ve otomatik olarak kapanır; kilidin açılması ise düğmeye bastırılarak açılır. Buna benzer bir prensibe göre de manivela (kaldıraç) kilidi çalışır. Kilit kask kabuğunun yan tarafına yerleştirilmiş ve küçük bir manivela sayesinde açılır. Manivela kilitlerinin avantayı ise, çeneye bastırabilecek kaba bir kilidin olmamasıdır. Burada yeni olan boyun halka sistemleridir. Kıvrık, kask kabuğuna yerleştirilmiş bir sokma kilidine ittirilir . Bu kıvrık kısmen çene kayışı ile birlikte kısmen de çene kayışı olmadan güvenli bir şekilde
kaskın soyulmasına karşı önlem alır. Bu kilit sistemleri her zaman kolay görülmemelidir, çünkü bir kaza durumunda bu kilit dezavantajdır. Fakat eğer sistem artık tanınıyorsa, temin edilmesi de çok kolaydır.
Yüz siperi
Yüz siperleri genelde cam gibi şeffaflığı olan Poly karbonat'dan üretilirler. Yüz siperi olarak düz plan yüz siperleri , bükülmüş plan yüz siperi ve dışbükey (kabartılmış) yüz siperleri vardır. Plan yüz siperleri kaska sabitleştirildiklerinden dolayı formda tutularak belli bir gerginlik altında kalırken, önceden şekillendirilmiş yüz siperleri gerginlik olmaksızın monte edilir. Dışbükey 3D-yüz siperleri hava
mukavemetini azaltma ve yüz siperini stabilize etme amacıyla yapılmıştır. Rahatsızlık verici biçim bozukluklarının meydan gelmemesi için optik kalite çok önemlidir. Yüz siperleri çeşitli hafif renk kademelerinde, yüz siperlerinin kendilerine özel renklerinden güneş koruyucu yüz siperlerine kadar (kötü hava koşullarında ve karanlıkta uygun değildirler), satılıyorlar. Çiziklere (tırmalama) karşı dayanıklı yüz siperleri diğer yüz siperlerine göre 4-5 kat daha fazla dayanıklılık süresine sahiptir. Daha fazla emniyeti, donanım sayesinde durdurma özelliği olan (çift cam ; kaplama) donanımlı yüz siperleri getiriyor. Büyük yüz siperinin veya yüz kısmının, rahatsızlık verici olmayan yüz siper mekanizması ve kademesiz veya katmerli kullanım olanağı vardır. Açılır kapanır çene- veya yüz siperi kısmı, kaza anında kask takılı vaziyetteyken hemen önlem alınmasını sağlar.
Membran
Mikropöröz veya gözeneksiz membran rüzgara ve suya dayanıklıdır ve teneffüs edebilir. Kaplama olarak dört ayrı metotta işlenebilir.
2-Tabaka kaplama: Membran üst kumaşa kaplanır. Bu işlem ile yüksek derecede su buharı geçirgenliği imkanı sağlanmaktadır.
3-Tabaka kaplama: Membran üst- ve alt kumaş arasına kaplanır. Z-Astar, ara kaplama: Membran ince taşıyıcı kumaş üzerine kaplanır ve gevşek olarak üst kumaş ve iç astar arasına asılır. Serbest seçimde iyi bir su buharı geçirgenliği sağlanır. S-Astar, astar kumaşı kaplama: Membran astar üzerine kaplanır. Bu ultra hafif olan giysi konstrüksiyon imkanını vermektedir.
Mikropöröz membran
Mikropöröz membran denince yaklaşık 0,02 mm kalınlığında ve metrekare başına 1,4 milyar mikro gözeneklerden oluşan çok ince folyalar sözkonusudur. Bunun temel prensibi gözeneklerden çok küçük olmasından suyun içeriye girmemesi, fakat su buharın dışarıya çıkmasıdır. Mikropöröz membran ticari adları şu şekildedir: Gora-tex, Helsapor ve Entrant (bir mikropöröz kaplama).
Gözeneksiz Membran
Gözeneksiz mebranlar kapalı yüzeye sahiptir ve yaklaşık olarak 0,015 mm kalınlıktadır ve su çeken polyester veya polyüretandan oluşmaktadır. Su buharı molekül zincirleri ile dışarı sevk edilir. Hareket yönü ısı farklılığına bağlıdır -"sıcaktan soğuğa doğru hareket eder". Genelde iç kısım dış kısımdan daha sıcaktır ve bundan dolayı nem dış yüzeye doğru verilir. En fazla bilinen gözeneksiz membran Sypmatex dir.
Kaplama 4.
Kaplama, suya karşı dayanıklılık elde etmek için, taşıyıcı bir kumaş üzerinde f i lm tabakası oluşturan bir tabaka maddesidir. En yaygın olanlar polyvinilklorid, polyüretan ve silikon kaplamadır. Polyüretan kaplama, sıfır derecenin altında esnek kalır, hafiftir ve su geçirmez. Ne kadar çok kaplam tabaka üst üste gelirse, o kadar çok dayanıklı oluyor. Normalinde naylon taşıyıcı kumaş olarak kullanılır; naylon çok esnek olduğundan, fakat polyüretan kaplama esnek olmadığından, sık sık yüksek gerilimde su geçirgenlik özelliği azabilir. Bu kaplama taşıyıcı kumaşın yırtılma dayanıklılığını düşürür! Polyvinilklorid kaplama aside dayanıklıdır, fakat donuk yüzey nedeniyle çabukcak silinebiliyor. Polyvinilklorid sıcakta yumuşar ve soğukta kırılgan olur. Silikon kaplama soğuk havada dahi elastiktir. Silikon ultraviyole ışınlarına karşı dayanıklıdır ve diğer kaplamalara nazaran taşıyıcı kumaşın yırtılma dayanıklılığını iki kat artırır. Silikonu taşıyıcı kumaşın her iki tarafına uygulayınız. Yüksek değerde silikon kaplamanın dezavantajı, yüksek fiyatıdır ve silikon dikişlerin kapatılmasında problemlerin ortaya çıkmasıdır; çünkü silikon kaynak yapılamıyor, veya çok zor kaynağı yapılabiliyor.
Akrilik kaplama sadece başlangıçta yüksek derecede suya dayanıklıdır, çok ağırdır ve sıfır derecede çıvarında kırılgandır; fakat ucuzdur.
Mikropöröz ve gözeneksiz kaplama, kaplama (laminat) gibi aynı prensip ile çalışmaktadır, fakat solunum aktivitesi ve suya karşı dayanıklılığı o kadar yüksek değerlere ulaşmıyor. En tanınmış kaplama Entrant dır.
Tekstil sürücü giysisi
Sürücü giysisi rüzgar ve hava koşullarından korumalıdır. Astar durumuna göre tüm yıl giysisi olarak kullanılabilmeli. Dış malzeme olarak özellikle aşınmaya karşı dayanıklı Cordura, fakat Tactel, Kevlar ve naylon gibi malzemelerde kullanılmaktadır. Naylonun yırtılmaya karşı dayanıklılığı idare eder, fakat aşınmaya karşı dayanıklılığı daha iyi durumda olabilir. Burada Cordura ve Kevlar malzemesi düzeltmeler sunmaktadır. Dış malzemenin ne denli iyi olduğu, iplik kuvvetine ve kumaş yoğunluğuna bağlıdır. Böylece kaba ve sık dokunmuş malzemede çok iyi koruyucu değerler elde edildi, fakat üzerinde taşıma konforu ile ilgili eksiklikler olduğu gibi kabul edilmelidir. Aşınmaya karşı daha iyi bir koruma elde edebilmek için, özellikle çok yıpranan yerler çift malzeme tabakası ile donanmalıdır. Rahat bir binme ve inme önemli bir şarttır. Giysiler konfor açısından çok geniş kesimli olduğundan, yüksek derecede hava direnci sunmaktadır ve uçuşma eğilimlidir. Kayabildiğinden, bu giysilerin geniş kesimi koruyucuların iyi oturmamasına neden olmaktadır. Bundan dolayı örneğin polyüretan-köpükten üretilmiş özellikle elastik koruyucular kullanılmaktadır.
Yağmur kombinasyonu
Yağmur kombinasyonu için tabakalı malzemeler kullanılmaktadır. Fakat bu malzeme %100 suyu geçirmezse dahi, bu sürücünün tamamen kuru yerde oturduğu anlama gelmemektedir. Dikişlerin iyi ve sağlam sızdırmazlığı önkoşuldur. PU-ve PVC-kaplı malzemeler basınç ve ısı yardımı ile su sızdırmaz şekilde kaynaklanabilmesi açısından avantajlıdır. Kombinasyonun ömrü ilave dikiş ile uzatılabilir. Bu durumda dikişler itinalı bir şekilde bantlanmalıdır, yani içten yapışkan bant ile sızdırmaz hale getirilmelidir. Sadece birbirine yapıştırılmış dikişler yeterince su sızdırmazlığı sağlamamaktadır. Yağmur kombinasyonlarda problemli bölgeler yaka-, kol- ve bacak dikiş yerleridir ve aynı zamanda ön fermuar yeridir. Sekunder şart ise günlük kullanımdır, yani kolay giyinip ve çıkartmak. Yağmur kombinasyonun su buharını geçirmez, bundan dolayı hava sirkülasyonunu sağlamak amacıyla, çok fazla terden ıslanma meydana gelmemesi için muhtelif yerlereyerleştirilmiş delikler mevcut olmalıdır.
Kışlık giysiler
Bizim bulunduğumuz eylem hattında yağmurlu ve soğuk bir kış bekleniyor. Bu sadece sıcak tutan değil, aynı zamanda yağmurdan koruyan bir giysi gereksimini ortaya çıkartmaktadır. Bu amaçla membranın kullanımı büyük bir avantaj sağlayacaktır. Donma derecesinin çok altında bulunan uç bölgelerde suya karşı dayanıklılık tabiki gerekli değildir. Bu membrandan daha iyi teneffüs sağlayan, fakat suya karşı dayanıklı olmayan malzeme kullanım imkanını vermektedir. Yüksek teneffüs aktivitesi nedeniyle hoş bir vücut ısısı oluşur.
Özellikle aşağıda belirtilen şartlara dikkat edilmelidir:
- Kapatma imkanı
- Ceplerle donatmak
- O t u r a k t a kayma durumu
- Uçuşma eğilimi
- K i r l e n m e y e karşı hassas olmayan kumaşlar
Bazı sentetik malzemeler egozos ile temas halinde erir. Motorsiklet üzerinde otoruş nedeniyle diz bölgesinde bulunan malzeme gerilir. Bundan dolayı diz bölgesinde özel bir izolasyon yapılmalıdır. Tüm motorsiklet koruyucu giysilerde olduğu gibi burada da kazadan korunma ihmal edilmemelidir.
Termo iç çamaşır
Bu iç çamaşırın görevi vücutu sıcak t u t a r a k , kuru ve güzel bir cilt sağlamaktır. Bu sadece vucütun teri doğrudan iletilerek, başka bir t e k s t i l tabakasına nakledilirse sağlanabilir. Bu ikinci tabakanın görevi nemi dışarı atarak, güzel bir taşıma hissini sağlamakır
5 Mayıs 2015 Salı
0 - 2721 km Yakıt Tüketim Ortalaması
Bu konudaki son paylaşımımı 2344 km'de yapmıştım. Paylaşımda bulunmasam da kayıtları tutmaya devam ediyorum. Bugün D'elight'ımın boşalan deposunu doldururken kilometre sayacı 2721 km'yi gösteriyordu.
Bugüne kadar toplam 71.57 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,56 lt/100 km, kilometre başına maliyet ise 12 kuruş oldu. Havaların ısınması ile D'elight'ın yakıt tüketimi normal değerlere geri döndü. Son üç depodur ortala yakıt tüketimi sürekli aşağı iniyor. Şöyle ki; 2.8 lt/100 km - 2.7 lt/100 km - 2.5 lt/100km.
23 Nisan 2015 Perşembe
30 Mart 2015 Pazartesi
Gaz Kontrol Tekniği
Yazarının eline sağlık. Kendi adıma çok yararlandığımı söylemeliyim. Dilerim sizler için de yararlı olur.
Öncelikle bilinmesi gereken iki nokta vardır:
1. Gazı kapamak yada azaltmak ağırlığınızı öne verir bu da arka tekerin yol tutumunu azaltır.
2. Gazı açmak ağırlığınızı arkaya verir ve bu da arka tekerin yol tutumunu artırır.
Gaz
kontrolü motosiklet kullanmanın en önemli kısımlarından biridir. Vites
değişimi ve frenle beraber gaz kontrolü bu operasyonu yumuşak ve
birbirine insicamla bağlı hareketler şeklinde bir bütün yapar. Gaz
kullanımı zayıf bir sürücüyü 2 kilometreden ayırt edersiniz. Motorları
sarsılır, bedenleri her gaz verişte ileri geri atılımlar yapar ve
arkalarında yolcu varsa kafalar senfonik bir harmoniyle birbirine
çarpar.
Doğru gaz verme tekniğini öğrenmek demek sağ bileğinizle
temasa geçmek, elinizin ve parmaklarınızın harekete geçmesi için
verdiğiniz ilk hareketin yumuşaklaştırılması ve çok hassas bir ön ve
arka yol tutunmasının geliştirmeye çalışılmasıdır. Her durumda gazın
doğru kontrol edilmesini öğrenmek yetenek daha da fazlası çok çalışma
gerektirir. Sonucunda sürüşünüz daha yumuşayarak akıcılaşacak ve sizdeki
kendinize güven duygusunu artıracaktır.
Sürüşün her kademesinde
tam bir gaz kontrolü gereklidir; gaz vermede, gaz kesmede ve gazı
kapatıp frenlemeye geçmede ve tekrar freni bırakıp gazı rölantiden alıp
ivmelendirmeye(pozitif gazlamak)geçmede. Dönüşlerde frenleri bırakıp
gazlamaya başlamak kritik bir andır çünkü o anda motor yatmaya başlar.
Şayet frenler sıkılı viraja giriyorsanız(pist iz fren tekniği)bu işlem
siz maksimum yatış açısına yakınken olur. Dönüş yaparken bir çok şey
oluşmaktadır. Bu yüzden kumanda aletleriyle yumuşak, akıcı
olmak/kullanmak zordur. Motora doğal bir tarzda oturun, ellerinize ve
bileklerinize fazla baskı yapmayın. Davranışlarınızın yumuşak olması
için anahtar, her hareketi temkinli ve kontrollü yapmanızdır. Frenleri
düzgün bir şekilde bırakın ve gazı anlık bir bilek hareketiyle kavrayın.
Frenden gaza geçiş hareketini son derece mükemmel ve adeta akılla geçiş
safhaları takip edilemez bir akıcılığa kavuşturana kadar pratik
yapınız. Gaz verme işlemini devreye soktuğunuzda, arka tekerin size ne
söylediğini dinleyiniz. Ne kadar yatış açısı kullanıyorsunuz? Ne kadar
yol tutunma gücü kaldı? Yattığınızda motoru yönlendiren arka tekerdir.
Frenleri
bıraktınız ve gazı rölantiden gazlama ivmesini başlatma noktasına
getirdiniz, motor maksimum yatış açısında ve siz sürate göre devri
artırıcı gazı vermek için bekliyorsunuz. İşte gaz kontrolünün en önemli
olduğu an bu andır. En iyi yol yarışçıları dahil bu noktada gazın
kontrolsüz sert kullanımının high-side kaza demek olduğunu bilirler.
(Zemine göre aşırı gaz verilmesi ile yol tutumunu kaybederek patinaja
giren arka teker bir tarafa doğru kayar. Yol tutuşunu kaybetmesinin
ardından gazın kapatılması ile tekerin patinajı yada kaymayı bırakıp
aniden tekrar yol tutuşuna geçmesiyle oluşan bir kazadır.) Tekrar yol
tutuşu adeta motoru yattığı taraftan kaldırarak bir burgu hareketiyle
öbür tarafa atımla birlikte yatırır. Şekil olarak motorun üzerinden
dönüş yönünün aksi yönüne ve ileriye doğru sürücünün aşırtma uçuşu
şeklindeki bir kaza tipidir. Motor sürücüyü üzerinden fırlatır ve
takiben sürücünün üzerine düşebilir. Sürücü bilincini kaybetmediyse
düştüğü noktadan düşüş yönünde hareketini devam ettirerek kendisini
motor yolundan çıkarmaya çalışmalıdır.
Lastik yol tutuşunun
çalışma dinamiği şöyledir: Lastiğin belli bir tutunma gücü vardır. Bu
yarış lastiklerinde 1.2G ve normal cadde lastiklerinde 1G dır. Formula 1
de bu 4Gdir. 1.2G güç 50 derece yatış açısına 1G güç ise 45 derece
yatış açısına kadar yol şartları uygunsa lastik yüzeye tutunabilir
demektir. Dönüşteki tutunma ile gazlama güçleri biri diğerinin aleyhinde
olarak çalışır. Bunun anlamı birisi için diğerinden feda etmek
demektir. Lastiğin yerle temas halkası yatış açısı arttıkça azalır.
Lastiğin dış kenarlarının çapı ortaya göre küçüktür. Motor yattıkça
lastiğin yanları bastığı için halka doğal olarak küçülmektedir. Bu
sebeple sert viraj dönüşlerinde lastiğin tutma kapasitesinin çoğu yatış
açısı ile baş etmekle meşguldür. Bu durumda lastiğe gazlamayı da
eklerseniz kayabilir yada kaza yapabilirsiniz. Esasen halka küçüldüğü
için siz gazı aynı seviyede tutsanız dahi motor hızı düşecektir.
Dolayısıyla gazı düzenli bir hızda açarak süratinizi muhafaza etmeniz
gereklidir.
Bu ikileme çözüm şaşırmayan kontrollü bir el ve gaz
ivmesini başlatıcı devire geçmeden evvel motorun dik konuma doğru
kaldırılmaya başlanmış olmasıdır. Azalan yatış açısı size daha büyük bir
temas halkasında gazlama imkanını sağlayacaktır. Daha büyük yola temas
halkası daha fazla yol tutumu ve daha dengede olmak demektir. Bu arada
arka tekerin ne yaptığını hissetmeyi unutmayınız. Tüm ayarlamalarınızı
sağ elinizin akıcı, kontrollü ve nispeten küçük aralıklarla hareketleri
ile yapınız.
Pazar gezmesinde yada yağmurda sürüş yapıyor
olabilirsiniz. Gazın kontrolü konusundaki derin kontrol duygunuz motorun
kapasitesini daha iyi algılamanıza imkan verecektir. Sağ bilekle
yapılan yumuşak, düzgün ve akıcı hareketler etkili bir frenleme, vites
değiştirmek ve motoru yönlendirmekle birlikte yürür. Bu yeteneklerinizin
başarılı bir şekilde birleştirilmesi sürüşten zevk almanızı artıracağı
gibi kendinize olan güveninizi de sağlamlaştıracaktır.
Acil
durumlarda gösterdiğimiz reaksiyonlar bizim ne kadar tecrübeli yada
tecrübesiz sürücüler olduğumuzu gösterecektir. Gazın düzensiz
açılmasından çok düzensiz kapatılması kazaların baş sebeplerindendir.
Bilhassa virajlarda acil durum karşısında gazı kapatmak ilk acil durum
reaksiyonlarımızdan biridir.
Bilinen sağ kalma reaksiyonlarını tetikleyen durumların başında gelenler:
. Dönüşe hızlı girmek.
. Dönüşte çok açılmak.
. Çok yatırmak.
. Yol tutumu konusundaki endişeler.
Kasisler, trafik ve diğer sebepler gereksiz gaz kesme reaksiyonuna sevk eden ikincil sebeplerdir.
Sağ kalma reaksiyonları:
. Gaz kesmek.
. Gidonu sıkıca tutmak, kasılmak.
. Çok dar alana yada bir objeye bakışları kilitlemek.
. Dikkatinizi/Bakışlarınızı bir şey üzerinde sabitlemek.
. Sabitlendiğiniz bu noktaya doğru motorunuzu sevk etmek.
. Frenleme hataları(Aşırı yada eksik güç uygulama).
Yukarıdaki
bu hareketleri otomatik olarak yaparız ama hiç birisi sürüş ile uyumlu
bir çalışma değildir. Bunların üstesinden gelmek zorundayız. Bu
mümkündür. Bunun için kurallar vardır.
Kural 1: Gazı iyi anlayın.
Gaz kontrolünün kendine has kural ve standartları vardır. Virajlarda
iyi bir yol tutumunun sağlanması için ağırlığınızın %40 ını önde ve
%60ını arkada tutmak ideal ölçüdür. Bu oran yarış ortamında %10 daha
arkaya kayar. Verilen bu oranlar motor tipine göre ufak sapmalar
gösterebilir. Gaz kontrolü ile makineniz için en uygun ağılık kaydırma
ve konumlandırma işini yapmalısınız. Gazı bir kere açtığınızda kesintiye
uğratmadan düzenli, eşit aralıklarla ve yumuşakça açmaya devam
etmelisiniz. Her dönüşte geç dönüşe başlama noktası
seçiniz(apeksleyiniz) ve dönüşe girdiğinizde gazı olabildiğince erken
açınız, orta alanlarda hafif gazlama yapınız ve çıkışı gördüğünüzde
gazlamayı kuvvetlendiriniz. Yatmış bir motorda yönlendirme vazifesi
ağırlıklı arka tekere geçer. Bu yüzden önün havaya kalkması sizin
yönlendirmenizi bozmayacaktır. Bunun için motorda rahat olmanız ve
kumandaların vücut yapınıza en uygun durumda ayarlanmış olması şarttır.
Dönüş esnasında gaz kesme/açma işlemi yapmanız dönüş hattınızı
bozacaktır. Bundan kaçınınız. Esas olan gazda tek bilek hareketi ile ve
yatış süratinizi maksimumda tutarak dönüş yapmanızdır. Şayet yatmış
durumda frenlemek zarureti doğarsa iki fren birden hafifçe sıkılarak
yapılmalıdır. Yatmış durumda acil durum frenlemesi(maksimum frenleme)
yapılamaz.
Yatmış vaziyette aniden ıslak bir zemine girmeniz size
gaz kapattırıyorsa ağırlığın %70-80ini öne aktırdınız demektir. Halbuki
istenen %35-40 dır. Hafifçe gaz kesilebilirsiniz ama gazı toptan
kapatmayınız. Motoru boşta gider duruma sokmayınız. Gazı kapatıp birde
ön frene dokunursanız bu kaza demektir. Bunun yerine kaygan zemine dik
konumda girmeye çalışınız.
Kural 2: Süspansiyonların oturmuş
olmasını sağlayınız. Dönüşlerde gazlama sürecini ne kadar erken
başlatırsanız süspansiyonlarınızda o kadar erken yerleşmiş(oturmuş)
olacaktır. Gaz vermekle ağırlığı arka tekere aktarırsınız. Gazın
milimetrik bir hareketi düzensiz ve sert yapılırsa önden arkaya doğru
50-60 kg lık bir yükü anında aktarır. Gazın kapatılması durumunda da bu
süreç ters yönde işleyecektir. Bu yüzden siz süspansiyon ayarlarınızı ne
kadar motorunuzu kullanma şeklinize ve kendi ağırlığınıza uygun olarak
da yapsanız gaz kontrolü olmadan bu size tam bir avantaj
sağlamayacaktır.
Bir çok sürücünün bilmediği bir gerçek de şudur:
Gazı ne kadar sert açarsanız arka süspansiyonların bu sürece uyumu o
kadar yetersiz kalacaktır. Arka teker bu eksiklik oranında daha fazla
olarak yerden yukarı doğru kalkacaktır. Bunun yerine dönüşlerde gazı
erken açmak ve dönüşünüz boyunca düzgün bir artışla gazlamayı sürdürmek
kuraldır. Düzenli gazlamak arka tekerin kayması durumunda da sizin
sigortanızdır.
Gazı kestiğinizde ise arka tekerden öne ağırlık
aktarmış olacaksınız ve bu da kaymanın üzerinde olumsuz etki yapacak
ayrıca önü de yükleyerek büyük bir ihtimalle onun da kaymasına sebep
olacaktır. Yine gaz kestiğinizde motorun yer açıklığı azalacak ve yatma
açınız daralacaktır.
Kural 3: Dönüş hattınız olabildiğince basit
seçilmelidir. Düzenli gaz vermenizi mümkün kılan hat ideal olan hattır.
Her sürücü için tek bir ideal hat vardır denemez.
Ayrıca yol yüzeyindeki yamalar, çukurlar vs sürücüye hattını değiştirtebilir.
Burada üç hareket vardır:
. Süspansiyonların ayarının değişimi,
. Hattın değişimi,
. Problemi göz ardı edip devam etmek.
Tecrübeli
sürücü üçünün birleşimini kullanacaktır. En zoru üçüncüsü olup bu sizin
temel içgüdülerinizi tam kontrol edebilmenizi gerektirir. Tabi durumun
farkında iseniz.
Dönüşte yeterince gaz vermezseniz hızınız
azalır. Hatta düşebilir. Gaz verdiğiniz halde hız nasıl düşer? Yatmış
motorda lastiklerin yere teması kenarlara doğru kayar. Bu durumda yere
temas halkasının çapı lastikleri oval yapısı gereği küçülür.
Daha
küçük çaplı bir dairenin aynı mesafeyi alması için daha hızlı dönmesi
gerekir. Yavaşlamanız öne ağırlık aktarır ve bu da motorun burnunun
viraj hattından açılmasına sebep olur. Şayet gaz kestiğiniz durumlarda
motorunuz dönüşün içine yöneliyorsa dikkat edin. Farkında olmadan siz
gidonu bu yönde basıyorsunuzdur.
Lastik yere temas halkasının
yatışla küçülmesi motorlarda 500 rpm bir devir artışına sebep olur. Bu
artış ise kaymayı getirebilir. Bilhassa 750 cc ve altı motorlarda
düzlükte dönüşe yatmadan önce vites küçültülerek devir 500 rpm azaltılır
ki yatış sırasında bu durum gaz keserek sağlanmaya çalışılmasın ve
neticesi olarak lastik yer tutunma gücü zayıflamasın.
Viraj
çıkışında çıkışı görüp doğrulmaya başladığınızda devir göstergesini
kırmızı güç bandında görüp bunu vites büyültme zamanının geldiği
şeklinde alabilirsiniz. Sakın yapmayın. Çünkü motorun dik konuma
gelmesiyle büyüyen lastik yere temas halkası haliyle devri düşürecektir.
Ve siz bayılma emareleri gösteren bir motorla, bilhassa küçük hacimli
mortolarda motor çekiminin başlaması için beklemek zorunda kalırsınız.
İnce
nokta: 500cc gp yarışlarında devir yükseltilerek kesicinin devreye
girmesi bilinçli olarak sağlanır. Bu arka teker spininin(kayarak
dönmesinin) aşırı olmaması ve high-side a sebep olmaması içindir. Dönüş
hızlarının motor hacimleri büyüdükçe feda edilmesi yönünde tolerans
vardır. 125cc bir motorun dönüşte hız kaybına hiç toleransı yoktur. 1000
cc de bu tolerans belli ölçülerde vardır. 125 cc bir motorda dönüşte
süspansiyonlar yüzünden bir yavaşlama oluyorsa motoru çıkışta kaldırmak
için biraz daha uzun bekleyiniz ve dönüş ortasında hattı açmamak için
gazla dikkatli olunuz.
Sonuç olarak hat seçiminde alternatifler vardır ancak tüm hatlar aynı gaz kontrol kuralına bağlıdır.
Tecrübeli
sürücü önceden sürüş taktiğini yapar ve uygular. Bu yüzden beklenmedik
zorluklar içinde kalmaz. Düşünmek için zaman vardır ve yapmak için zaman
vardır. Her zaman zihninizde yapacağınız sürüşün safhalarını
canlandırınız. Bu zihinsel resmi, motorunuz ne yapmalı ve siz ne
yapmalısınız konusunda bir fikir edinmek için de kullanınız. Dönüşlerde
saniyenin her 0.1 i süre gaz kesmek 90 km hızda bir motor boyu mesafe
demektir. 200 km hıda ise 2.5 motor boyu mesafe demektir.
High-side kazanın mekaniği:
Gaz
kontrolünün basit kuralı şudur; “Gaz açıldıktan sonra eşit aralıklarla,
düzenli ve sürekli bir şekilde dönüşün geri kalanında gaz vermeyi devam
ettirmektir.” Keith Code a göre de ideal viraj hattı herkese göre
özeldir ve biraz evvel tarif edilen gaz kontrolü kuralının
uygulanmasıdır.
Viraja 50 km/saat hızla girdiniz ve tam gazı açtığınızda arka teker dışa doğru kaymaya başladı. Bu durumda ne yapardınız?
İnsanlardaki
savunma mekanizmasının arka tekerin patinaja girip sağa yada sola
savrulması durumunda aşağıdaki hareketlere iç güdüsel olarak sürücüleri
yöneltmesi high-side kazaların başlıca sebepleridir.
1) Gazı kapamak
2) Arka frene hafifçe basmak
3) Ön freni kullanmak
Yapılacak
doğru hareket ise gazı olduğu gibi muhafaza etmek hatta biraz daha gaz
vermektir. Gaz kesme durumunda tekerin patinajı duracak ve tekrar yeri
kavrayarak sahip olduğu ivme ile ters yöne yönlenerek sürücüyü üzerinden
atacaktır. Bundan daha önce de gazı kestiğiniz için, öne daha fazla
ağırlık aktırılmış olacağından, savrulmayı daha da kötüye götürmüş
olacaksınız.
Motoru dengede tutan eylem gaz vermektir. Burada
bahsedilen gaz verme eylemi ise gazı aniden açıp sonra birden kapatmak
değildir. Düzenli ve kademeli bir artışla gazı kullanmaktır. Dönüşlerde
de arka tekerin traksiyon kaybı bu şekilde önlenir. Gazın düzenli ve
yumuşak kullanımı tekniğinde, sadece açarken değil kapatırken de aynı
düzenli ve kademeli geçiş hareketinde ustalaşmak gereklidir.
Not:
High-side kazanın ikinci bir nedeni de arka freni sert kullanarak arka
tekeri kilitledikten sonra motor durmadan arka freni bırakmak yada
tekerleğin dönmesini sağlayacak oranda gevşetmektir. Bu durumda
yapılacak doğru hareket arka freni aynı vaziyette sıkılı tutarken
debriyajı çekerek ön frenle duruşun sağlanmasıdır.
Bir diğer
sebep de yine normal sürüş esnasında yoldaki kum yada yağ gibi kaygan
bir alana girilmesi ile patinaja başlayan arka tekerin bu alandan
çıkılmasıyla tekrar traksiyon kazanmasının yaratacağı savrulmadır. Bu
durumda da tekerin traksiyon sağlamasına fırsat verilmeden derhal
debriyaj çekilmeli ve çekili olarak tutulmalıdır. Frenlere hemen
dokunulmamalı ve motor olabildiğince dik konumda tutulmaya
çalışılmalıdır. Kuru alana çıkıldığında frenler uygulanarak duruş
sağlanır.
Kaygan zeminde arka tekerlek fazla gaz verilmesiyle
kaymaya ve yanal açılım yapmaya başlarsa gaz sabit tutulmalı hatta bir
miktar daha açılmalıdır. Bu durumda gaz kapatmak yanlıştır. Ön teker
kayan arka tekeri dengeleyecek doğru pozisyona doğru kendiliğinden
yönlenecektir. Siz kasılarak bunu engellemezseniz tabi. Gidonu ters
tarafa çevirmeye çalışmak yada bu doğal yönlenmeyi engellemeye çalışmak
high-side kazadır. Bunu yapmayınız. Panik refleks olarak genellikle
oluşan bu durum tecrübeyle aşılır. Siz motoru bacaklarınızla sıkı tutun
ve motosikletin geometrisi geri kalan işi yapacaktır. Buna rağmen arka
tekerin bu kayması kayış yönüne tam yanal (90 derece) pozisyona ulaşırsa
lastiğin sürtündüğü zeminden gördüğü direnç maksimuma çıkar ve artık
kaza kaçınılmazdır.
27 Mart 2015 Cuma
Buluştuk
Bu sabah Utku kardeşimle Kennedy Caddesi'ndeki Shell'de buluştuk. D'elight'ın lastik havalarını kontrol ettik. Sonra motorlarımıza atlayıp MotoMax'a gittik. Bakacaklarımıza baktıktan, alacaklarımızı aldıktan sonra Yamaha Baydar'a geçtik. Utku kardeşimin D'elight'ını 1000 km. bakımı için bıraktık. Benim motora atlayıp yakınlardaki Fırıncı Orhan'a gittik. Motorun bakımının yapılmasını beklerken, kahve ve çay eşliğinde sohbet ettik. Baydar'a dönüp bakımı biten D'elight'ı aldık.
İki motor peşpeşe Ulus'daki Yiba Çarşısı'na gittik. Benim kullandığım ve Utku kardeşimin de almak istediği, reflektörlü sürüş yeleğine baktık. Oldukça uygun bir fiyata yelek işini de hallettikten sonra tekrar buluşmak üzere anlaşarak, vedalaştık.
Dilerim sayımız artar ve bundan sonraki buluşmalarımız daha kalabalık olur.
25 Mart 2015 Çarşamba
2344 km Benzin Tüketim Ortalaması
Bugün D'elight'ımın deposunu bir kez daha doldurdum. Havaların uzun zaman kötü olması nedeni ile D'elight'ıma binememiştim. Havanın düzelmesi ile birlikte hasret son buldu...
Bugüne kadar toplam 61.65 lt benzin aldım. Ortalama yakıt tüketimi 2,54 lt/100 km, kilometre başına maliyet ise 12 kuruş. D'elight beni yakıt ekonomisi konusunda da memnun ediyor.
19 Mart 2015 Perşembe
15 Mart 2015 Pazar
3 Mart 2015 Salı
D'elight Cila İle Daha Bir Parlak
D'elight'ımı her kullanım sonrasında temizliyor ve brandasını örterek koruma altına alıyorum. Arada da bugün yaptığım gibi D'elight'ımı cilalıyorum. Cilayı boyalı yüzeylerde kullanıyorum ve plastik kısımlara temes etmemesine özel bir dikkat gösteriyorum. Kazara bulaşacak olursa diye yanında ıslak bir bez bulunduruyorum. Buna dikkat etmezsem, parlak bir boyaya ama lekelenmiş bir plastik aksama sahip olacağımı biliyorum.
Cila, boyayı ışıl ışıl yapıyor ve çok güzel görünüyor. Bir iyi tarafı da temizlik yapmayı kolaylaştırıyor oluşu. Sizlere de belirli aralıklarla cila yapmanızı öneririm. Kullanma Kitabı'nda bu konu zaten vurgulanmış. Ama gözden kaçması ya da önemsenmemesi kuvvetle muhtemel olduğundan hatırlatmak istedim.
Temizlik iyidir, güzeldir. Motorunuza değer katar :)
2 Mart 2015 Pazartesi
2015 Eurasia MotoBike Expo
Ankara Motosiklet Kulübü'nün organizasyonu ile 2015 Eurasia MotoBike Expo fuarı için İstanbul'a gittik. Büyük ilginin olduğu fuarı kapsamlı bir şekilde (10:00 - 16:00) dolaştık. Yeni motosiklet modelleri hakkında bilgi edindik ve sürüş ekipmanlarını inceledik. Şunu üzülerek söylemeliyim ki Yamaha neredeyse tüm modellerine zam yapmış. D'elight'ın zammı ise torpilli olmuş :.(. Hem de ne torpil! Bence bu zam gerçekten fazla olmuş. Daha da üzücü olanı Yamaha'nın fuar standında görevlendirdiği kişilerin bilgisiz ve ilgisiz oluşlarıydı.
Gezip, dolaşmaktan arta kalan zamanımızda, gösteri alanında her biri muhteşem binicilik örneklerinden oluşan gösterileri büyük bir ilgi ile izledik.
Günün sonunda yola koyulup Ankara'ya dönerken, onca yorgunluğa rağmen herkes gönlünde taht kuran motosikletten konuşmaya devam ediyordu. Bu nasıl bir tutkudur? İşte, tam da böyle!
Herkese sorunsuz ve keyifli sürüşler diliyorum.
27 Şubat 2015 Cuma
Yamaha D'elight'ın 0 - 2233 km'de Yakıt Tüketim Ortalaması
Bugün o kadar çok işimi D'elight ile hallettim ki dün aldığım benzini bitirdim. Boşalan depoyu kilometre sayacı 2233 km'yi gösterirken yeniden doldurdum. Bu dolum işlemi sonucu, bugüne kadar toplam 58.56 lt. benzin almış oldum.
D'elight'ın ortalama yakıt tüketimi 2,53 lt/100 km'ye geriledi. Kilometrede 12 kuruşluk değerde bir değişiklik olmadı.
Bugün hava oldukça sıcaktı. Bu da D'elight'ın yakıt tüketiminin azalmasına etki etti. Bir önceki ortalamam 2.8 lt/100 km iken bugün 2.4 lt/100 km'ye düştü.
26 Şubat 2015 Perşembe
Yamaha D'elight'ın 0 - 2105 km'de Yakıt Tüketim Ortalaması
Bugün D'elight'ın boşalan benzin deposunu doldurdum. Kilometre sayacı 2105 km'yi gösteriyordu. Bugüne kadar toplam 55.51 lt. benzin aldım. D'elight'ın ortalama yakıt tüketimi 2,54 lt/100 km. Bu da kilometrede 12 kuruş demek.
Tüketim değerlerinin, bir çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini unutmamak gerek.
20 Şubat 2015 Cuma
Kışın Motosiklet Kullanırken Giysi Seçimi
Ankara bir haftadır soğuk hava, kar ve buz altında. Bu süre içinde D'elight'ın brandasını örttüm ve güzel havaların gelmesini bekliyorum. Elbette herkes benim gibi değil. Hava şartları nasıl olursa olsun motosiklet kullananlar da var. Zorlu hava şartlarında giysilerimiz çok daha fazla önem kazanıyor. Bu konuda hazırlanmış güzel bir bilgiye ulaştım. Yararlı olacağı düşüncesi ile sizlerle paylaşıyorum.
Kışın motosiklet kullanırken, su geçirmez çizme, eldiven, full-face kask ve mümkünse tam bir su geçirmez tulum tavsiye ederiz. Kılığınızın şıklığı tamamen ikinci planda olmak üzere mümkün olduğunca tek ve canlı bir renk, bol reflektörlü olmalı. Unutmayın, görünürlük, kötü havada neredeyse tamamen yok olur.
Kıyafetiniz mümkün olduğunca ince ve aynı zamanda sıcak tutucu olmalı. Yani, soğuktan korunacağım diye dolma gibi giyinirseniz hareket edemez hale gelirsiniz. Gore-Tex, Thinsulate vb. gibi modern malzemeler kullanmak her zaman en iyisi. En üste suyu, altına rüzgarı geçirmeyen (her ikisini bir arada yapan kumaşlar var, ve tercih edilmeli) bir dış kıyafet, onun altına yünlü, altına-vücuda temas eden tabakaya, pamuklu giymelisiniz.
Bu tabakalar nefes alabilir olmalı ki ter içinde kalmayasınız.
Soğukta motor kullanmanın en problemli tarafı, şehir içinde dur-kalk trafikte kan ter içinde kalıp sonra uzun yola çıkıp buz kesilmektir. Ter içinde kalmak, bir motorcu için, en kaçınılması gereken şeydir.
Elbisenizin kol ağzı, boyun çevresi, (iki parça elbise giyiyorsanız) bel, paçalar iyice kapali olmali ki vücut sıcaklığınızla ısınan hava dışarı kolayca kaçmasın.
İmkanınız varsa elektrikli yelek-çorap-eldiven vb. ekipman bulun ve kullanın.
Bunlar sizin tabaka tabaka giyinmeniz gerekmeden sıcak kalmanızı sağlar. Unutmayın, göğüs ve sırtı sıcak tutmak çok önemlidir.
Vücudumuzdaki kanın büyük kısmı bu bölgede dolaşmaktadır, yani sıcak tutarsaniz kollar, bacaklar ve başınız da bundan yararlanır.
Ayrıca iç organlarınızdaki sıcaklığın düşmesi kesinlikle hastalanmanıza yol açar. Yani elektrikli bir yelek tam bir cankurtarandır.
Ayaklar icin su geçirmeyen çizme olmazsa olmaz önemdedir. Sonra iyi bir çorap gelir. Eldiven de kontrolleri hissetmeyecek kadar kalin olmamalı, su geçirmemeli, ve sıcak tutmalıdır. "Yen" leri ceket kollarini icine alacak kadar uzun olmali ki ceket kolundan iceri su ve soguk girmesin. El ısıtıcı elcikler ise gerçekten büyük konfordur.
Bir "balaklava" edinin, tercihen polar-fleece olsun, ince-kask konforunu bozmayan birsey yani. Kaskın buğulanmamasi icin gerekli önlemleri alin. Kask hava kanallarini iyi tanıyın, fonksiyonlarini tam çözün. Örneğin yağışta tepe hava girişi hemen kapatılır, yoksa oradan içeri su girer, ve kaskın içi iki kilo su emene kadar farkina varmayabilirsiniz.
Motorda daima yedek bir t-shirt, eldiven ve çorap bulundurun. Islak, terli yakalanmayin soğuğa. Bandana ile boynunuza sarın.
12 Şubat 2015 Perşembe
Çok Güzel Bir D'elight Tanıtımı
Kolaylıkla kullanılan, pratik ve ekonomik bir ulaşım aracı olan D'elight'ı bizler de çok seviyoruz. Video'yu çeken ve paylaşan kardeşimize teşekkür ediyorum.
D'elightlarıyla birlikte, bir hayat boyu mutluluklar diliyorum. Tekerinize taş değmesin!
10 Şubat 2015 Salı
Grand Filano
Bizim minik D'elight ın ağabeyi :))
Yeni özellikleri oldukça hoş görünüyor.
Yeni özellikleri oldukça hoş görünüyor.
4 Şubat 2015 Çarşamba
2 Şubat 2015 Pazartesi
Yamaha D'elight Parça Kataloğu
D'elight'ı oluşturan tüm parçaları, daha önce yayınladığın ve henüz yayınlamadığım tüm patlamış perspektiflerini de içinde bulabileceğiniz "Yamaha D'elight Parça Kataloğu"nu sizlerle paylaşıyorum.
Filano ismi kafanızı karıştırmasın! O, D'elight'ın asya pazarındaki ismi :) Kataloğu görüntülemek için [Tıklayın] Dilerim hiç ihtiyacınız olmaz.
31 Ocak 2015 Cumartesi
30 Ocak 2015 Cuma
2015 Yamaha Fiyatları
Merakla beklenen, 2015 Yamaha Motosiklet fiyatları belli oldu.
Fiyatlara K.D.V. ve Ö.T.V. dahildir.
COMMUTER
|
|
YBR 125
|
4.890
|
Crypton
|
3.430
|
SCOOTER
|
|
Neo's Easy
|
4.090
|
Cygnus L
|
4.080
|
D'elight
|
5.090
|
Cygnus X
|
6.490
|
BW's 125
|
6.590
|
Tricity
|
9.400
|
Xenter 150
|
8.150
|
X-City 250
|
11.250
|
X-Max 250
|
13.350
|
X-Max 250 ABS
|
14.450
|
X-Max 400
|
17.900
|
X-Max 400 MOMO
|
18.250
|
X-Max 400 ABS
|
19.350
|
X-Max 400 ABS MOMO
|
19.850
|
T-Max ABS
|
32.900
|
ADVENTURE
|
|
WR125R
|
11.250
|
WR125X
|
11.850
|
WR250R
|
16.500
|
XT 660 Z Ténéré
|
25.650
|
XT 660 Z Ténéré ABS
|
27.250
|
XTZ1200 Super Ténéré
|
44.500
|
XTZ1200E Super Ténéré
|
47.900
|
SPORT HERITAGE
|
|
XV950
|
25.250
|
XV950A
|
27.000
|
XVS1300A
|
33.700
|
SR400
|
18.250
|
MT SERİSİ
|
|
MT-125
|
12.150
|
MT-07
|
19.250
|
MT-07 ABS
|
20.900
|
MT-07 Moto Cage ABS
|
23.250
|
MT-09 TRACER
|
33.900
|
MT-09 ABS
|
28.900
|
XJ SERİSİ
|
|
XJ6
|
20.500
|
XJ6 Diversion F
|
22.500
|
FZ SERİSİ
|
|
FZ8
|
24.850
|
FAZER 8
|
26.250
|
FAZER 8 ABS
|
28.250
|
SPORT TOURING
|
|
FJR1300AE
|
52.900
|
SUPER SPORT
|
|
YZF-R125
|
12.800
|
YZF-R25
|
13.500
|
YZF-R6
|
34.900
|
YZF-R1
|
66.000
|
Fiyatlara K.D.V. ve Ö.T.V. dahildir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)